Çok güzeldi, çok gerçekçiydi, ben yaşadım... Harika görüntüler, harika çekim, nefis müzikler... ve masum gözyaşları... Kesinlikle yalnız seyretmek gerekli, çünkü bazı şeyleri kendi kendine itiraf etmelisin. Aşk dediğin ilk saniyede olur. Acı her zaman vardır. Unutulmayan da. Arkadaş çok önemli, film eleştirmenlerinin hiç birinin üstünde durmadığı hatta tek kelime yazılmayan bir durum... Ada'nın arkadaşı Sinem 'in davranışlarını, Çağan Irmak çok güzel düşünmüş, bir kez de onun için tebrikler... Çok etkilendim, hala etkisindeyim. Bir daha seyretmek istiyorum.. Belki bir kez bir kez daha
Yaşam Notları
19 Aralık 2008 Cuma
18 Aralık 2008 Perşembe
İstanbul, Mardin ve Huzur
16 Aralık 2008 Salı
Yarın
Yarın sabah 5:30 da yollara düşeceğim. Havaalanları, mahalle sokağım oldu. Bu kez yolum Mardin e uzanacak. Uykusuz sabah, yorgun gün, dingin akşam olması umudum. Perşembe günü tekrar caddeme döndüğümde hiç yaşamamış gibi olacağım oraları. Oysa yaşanmış olan yaşanmamış olabilir mi? Olur mu olur. Oldu mu oldu. Vücüdmu, beynimi ve de ruhumu dinlendirmek zor mu? Dinlenmek ölüm mü? Yaşamak, yorgunluk mu?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)